18 Ara 2009

Sanat-Kalem İşi


  
Rahim ÇARHİ
Çeviren:Katayoun SARNESAR                                                            
 Giriş
 Bu makalede Azerbaycan’da Kaçar dönemine ait binalarda duvar üzerin tezhip ve minyatür üslubu ile yapılan kalem işlerinin ortaya çıkarılması ve karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Bu araştırma Azerbaycan’ın farklı şehirlerinde o döneme ait on malikâne örnek olarak seçilmiş ve Tebriz şehrindeki Behnam Malikânesi ile karşılaştırılmıştır. Seçilen evlerin adları Behnam, Hariri, Selmasi, Noberi, Gencey-i Zade, Tebriz’in Maralan mahallesi Çopur meydanında bir ev, Erdebil şeherinde bulunan Hikmet taları ve S. Haşım İbrahimi evleri, Hoy şehrinde Kebirinin evi ve Bahçacık’da Serdar Makunu evi olmaktadır. Azerbaycan’da ilk kez olarak alçı üzerine yenileme işlemi Tebriz’de bulunan Behnam malikânesinde yapılmıştır. Söz konusu yenileme makale araştırmacısı tarafından yapılmış ve bu çalışma diğer evler ile kıyaslanmıştır. İran’da farklı geleneksel teknikler kullanarak duvar iç kısmı üzerine kalem işleri yapılmaktadır Kaçar Döneminde kalem işlerinde Tezhibin yeri ve önemi: Kaçar döneminde(1799-1926) İran’da kalem işi olarak üç sanat üslubu kullanılmaktaydı. Bu sanat üslupları Tezhip, Gül-i Morğ, ve minyatürden ibarettir ve her birinin kendine özgü tarihi, yükseliş ve düşüş dönemleri olmuştur. Söz konusu dönemde Azerbaycan bölgesinde en fazla tezhip sanatı kullanılmış ve öneme sahip olmuştur. Bu diğer iki sanattan kullanılmadığı anlamına gelmemektedir.. Ancak genelde ana kompozisyonu tezhip sanatı oluşturmuş, minyatür ve Gül-i Morğ üslubu tamamlayıcı olarak kompozisyon kenarlarında kullanılmıştır. Kaçar döneminde tezhip sanatı yaygınlaşmış ve birçok malikâne sahipleri evlerinin iç kısmında yan duvarların, tavan ve geleneksel şöminelerin üzerini tezhip sanatı ile süslettirmişler. Böylece dönemin zengin ailelerinin bu sanata ciddi merakları olmuştur. Tezhip Sanatında Nakışların Yeri ve Önemi: Fars dilinde tezhibin kelime anlamı tezyin olarak kullanılmaktadır ve hat kitaplarındaki sayfaların kenarlarını altın veya gümüş suyu kullanarak nakışlar ile süslenmesine tezhip denilmektedir. Tezhip sanatında nakışlar genel form açısından Hatai ve İslimi(Rumi)olarak iki guruba ayrılmaktadır. İslimi veya Rumi nakışları: Tezhip sanatının ana nakışlarında birini oluşturmaktadır. Orta Asya Türklerinde yaşam tarzlarında dolayı hayvan çok öneme sahip olmuştur. Kültürel temelinde bazı havyanlar bereket, mertlik, kahramanlık ve cesaret sembolü olmuştur. Bu da tezhip sanatında ilham kaynağı olarak kullanılmıştır. Bu neden ile eslimi motiflerinde hayvanların figürleri ve organik hareketleri, örneğin sürüngenlerden yılan ve ejderha motif olarak kullanılmıştır. Bunu yanı sıra eslimi motiflerinde doğanın da ağaç veya diğer unsurlarında ilham alarak motifler oluşturulmaktadır. Eslimi motifler ilham kaynağı, kompozisyon ve yapılış şekline göre birkaç alt gurup ayrılmaktadır. Bunlardan, sade , içi dolu, diş dişi, işlemeli, sarılama (sarmaşik), orta bağ, tepelik..vb adını vermek mümkündür. Hatai Nakışları: Bu da tezhip sanatının ana nakışlarından biri sayılmaktadır. Bu sanat Ora Asya Türkleri aracılığı ile İran’a ulaşmış ve Safiviler döneminde en parlak devrini yaşayarak sarayların süs sanatı olarak kendini göstermiştir. Hatayı nakışlarında sadece bitki ve çiçek formları ilham kaynağı olmuştur. Bu nakışlarda bazı bitkilerin dikine kesiti, yapraklar (üzüm, incir ve kenger yaprakları) ve anatomik çizgileri kullanılmıştır. Ayrıca Hatai motiflerinde bazı çiçekler olduğu gibi doğadan alınıp stilize edilerek çizilmiştir. Azerbaycan’daki tezhip sanatı doğadan ilham almasına rağmen asırlarca İran kalem işlerinden etkilenerek İran’ı hüviyeti belirtilerini de almıştır. Asırlar sonra özellikle Kaçarlar döneminde tezhip sanatı Avrupa sanatında esinlemiştir. Görüldüğü gibi Kaçar döneminde yapılan kalem işlerinde Hatai motifleri eski kompozisyonlarını ve inceliğini kayıp ederek daha sade bir şekilde işlenilmiştir. Kalem İşlerinde Tezhip Yanı Sıra Minyatür ve Gül-i-morğ Üslubunun Yer Alması: Yukarıda yazıldığı gibi kalem işlerinde ana yapıyı tezhip üslubu oluştursa da onun yanı sıra minyatür ve gonca gül üslupları da kullanılmaktadır. Bu tarz işlerde sanat eseri bir bütün olarak gözükmekte ancak her üslup kendi bağımsızlığını da korumaktadır. Bu da sanat eserinde çoğunluluk(kesret) ile bütünlüğün(vahdet) bir ardada olmasını sağlamaktadır. Gül-i-morğ veya Gonca gül ile Birlikte Tezhibin İşlenmesi: Araştırma konusu olan malik hanelerde gül-i morğ veya gonca gülün yanı sıra tezhibin çalışmaları aşağıda verilen şekillerde kullanılmıştır. 1- Tezhip bordur olarak gonca gül eseleri etrafında görülmektedir. 2- Gonca gül veya gül-i morğ tabloları tezhip nakışlar ile çerçevelenmiştir. Genelde çerçevede kullanılan motifleri Avrupa sanatında esinlenmiş Rumi motifler oluşturmaktadır. 3- Bazı örneklerde tezhip ve gül-i morğ veya gonca gül bordur olarak kullanılmıştır. 4- Bazı örneklerde tezhip motifleri ve gol-i-morğ veya gonca gül bir kompozisyonda iç içe kullanılmıştır. Kaçar döneminde yapılan gül-i morğ veya gonca gül çalışmalarında gülün üzerinde fazla durulmuştur. Gül söz konusu çalışmalarının ortak noktası aynı zamanda asli ünsülerinden biri olmuştur. Minyatür ve Tezhibin Bir Arada İşlenmesi: Örnek olarak araştırılan evlerde minyatür eserleri Tenebi’lerde yapılmıştır. Kaçar döneminde Malikânenin en geniş odası ve misafirlerin ağırlandığı odaya Tenebi denilmekteydi. Tenebi’lerde iki sıra raflar yapılmaktaydı. Aşağı sıralarda raflar niş ve dikdörtgen şeklinde yapılırdı. Üst kısımlarda ise derinliği az olan ve mihrap şeklinde raflar yer alırdı. Minyatür eserlerinde bu rafların üzerine yapılmıştır. Ayrıca kaçar dönemine ait binaların tavanın dada minyatür işleri gözükmektedir. Bu eserler yapılış yeri ve şekli itibari ile aşağıdaki formlarda yapılmıştır. 1- Rafların üzerinde kitabe (başyazı) şeklinde yapılan tablolarda ressamlar genelde yatay kompozisyon kullanmış ve tezhibe çok az yer verilmiştir. Sadece tablo bordürlerinde değişik renklerde paralel çizgiler çizilmiştir. 2- Mihrap şeklindeki raflarda tablo hacminin büyüklüğünden dolayı kompozisyonlar dikey olarak ele alınmıştır. Bu tablolarda tezhip rafın üst kısmındaki üçgenler içerisinde yapılmıştır. 3- Kaçar döneminde taban ile en alt raf arsındaki kısma Ezare denilmekteydi. Ezarelerde tezhip zemini üzerine minyatürler bir çerçeve içerisinde yapılmıştır. Bu çerçeveler daire, elips ve dikdörtgen formunda olmaktadır. Genel kompozisyona bakıldığında bu çerçevelerin etrafını tezhip nakışları sarmaktadır. 4- Tavanlarda büyük ebatlarda yapılan minyatürler tezhip ile yapılan bordürler ile çerçevelenmiştir. Ayrıca bazı örneklerde tezhip kompozisyonunda dolambaç üzerine insan ve hayvan figürleri yapılmıştır. Bu araştırmada bazı çalışmalarda tezhip zemini üzerine manzara tipi resimler bulunmaktadır. Söz konusu genelde şematik olarak gözükmekte ve ayrıntıya girilmemiştir. Resimlerin konularında ise Batı kültürünün etkileri göze çarpmaktadır. Kaçar Döneminde Kalem İşlerinde Kullanılan Renkler: Araştırma konusu olan evlerde tezhip üslubunda kullanılan renkler genelde altın yaldız renkleri, lacivert renginin farklı tonları, soğan rengi ve sarımsı yeşil olmaktadır. Bu renkler kullanışı tezhibin nakışları ve zemininde farklılık göstermektedir. Genellikle nakışlarda altın yaldız renkleri, zeminde ise lacivert kullanılmıştır. Böylelikle bu renkler iki ana renkleri oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra bazı nakışlarda beyaz rengi de kullanılmıştır. Ayrıca bazı evlerde beyaz alçı üzerine, özellikle mukarnaslar da tezhip nakışları soğan rengi ve sarımsı yeşil renkleri ile çizilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder