8 Nis 2011

Dokumalarımız-3

ICOC XI. ULUSLARARASI DOĞU HALI KONFERANSI -İSTANBUL 2007
Şahsevenler’de Kayık Tekniğiyle Ortaya Çıkan Verniler ve Kullanım Alanları

Katayoun SARNESAR

 Etnik acıdan Türk olan Şahsevenler günümüzde İran’ın Kuzeybatısında, Azerbaycan bölgesinde ( Güney Azerbaycan) yaşamaktadırlar. Uzun bir zaman zarfında yerleşik hayata geçmelerine rağmen filen belli bir kısmı Muğan, Arazbarı (Arasbaran) ve Halhal bölgelerinde göçebelik hayatlarını sürdürmektedirler. Şahsevenlerin belli bir grubu da Zencan, Miyana ve Saveye kadar uzanan geniş bir alan içerisinde göç etmektedirler.
Fakat bu Yörükler kış mevsiminde en çok Muğan yöresinde barınmaktadırlar. Verimli meralara sahip olan Muğan yöresinde kışın iklim ılıman olmakta, ancak Mayıs’tan itibaren hava sıcaklık artmaya başlar ve yazın 40 dereceye kadar ulaşır. Bu neden ile Şahsevenler hayvanlarını beslemek için göç zorunluluğu duyarlar ve güneye, yani Savalan Dağı eteğinde bulunan zengin otlaklara doğru göç etmeye başlarlar. Günümüzde, Yörüklerin hayatında olan bazı sosyokültürel kurallar değişmiştir. Ancak yinede göçebelerin sosyokültürel açıdan temel yapısı olan İl, Taife, Oba, oluşumları devam etmektedir. Bu toplumların ekonomik açıdan gelir kaynakları genelde hayvancılığa dayanmaktadır. Yörüklerde genelde hayvancılığın temel işlerini (hayvan besleme, otlatma vs) erkekler, kadınlar ise ev işlerinin yanı sıra hayvancılıktan doğan yan ürünlerin üretimini üstlenmiş durumdalar. Kadınlar aile ekonomisine katkıda bulunmak için el dokumacılığı örneğin halı, verni (sumak), cicim (cecim) ve kilim dokumaktadırlar. Günümüzde birçoğu tamamen yerleşik yaşama geçmiş olmalarına rağmen, dokuma geleneğini göçebe hayatlarını sürdüren ve köylerde yerleşik konuma geçen göçebeler içerisinde sürdürülmektedir. Şahsevenler’de dokumacılar genelde kadın ve kızlardan oluşmakta ve sürdürülen en önemli dokumalarından kayıklar ve kayık tekniğinle dokunan verni türleridir.  *
*Cafer kerimzade, dokuyucu ve kooperatif başkanı, Köcenek köyü, Erdebil eyaleti (Ostanı) , Güney Azerbaycan.
 Bu dokuma türüne değişik bölgeler ve şivelerle göre farklı adlar verilmektedir. Örneğin İran’ın Azerbaycan bölgesinde ( güney Azerbaycan) verni, bazı yazılı kaynaklarda özellikle Anadolu’da sumak, sume ve şahseven adları ile bilinmektedirler. Azerbaycan cumhuriyet’inde sumak ve bazı özel nakışlara verni söylemleri kullanılmaktadır. Diğer taraftan ünlü araştırmacı Latif Kerimov’un araştırmalarına göre Garabağ’da sumağa kayık adı verilmektedir. Yabancı kaynaklarda ise soumak, sonmac diye yazılmaktadır. Yukarıda belirttiğimiz gibi İran’da halk ağzıyla sumaktan ziyade verni sözcüğü kullanılmaktadır. Bu nedenle verdiğimiz bilgiyi doğrulamak için Güney Azerbaycan terimleri aynen söylemek zorunda olmasını içerisindeyim. Verni genelde Doğu Azerbaycan eyaletinde Ahar, Keleyber şehirlerinde, Erdebil eyaletinde Meşginşehir (hıyav), Germi ve Parsabad şehirlerinde ve onlara bağlı kasaba ve köylerde dokunmaktadır. Yaptığımız araştırmalara göre son elli yıl içerisinde verni dokuması Arazbarı (Arasbaran) bölgesinde ivme kazanmaktadır. Bunu nedenini ise son zamanlarda bu dokuma türünün tacirlerin ve turistlerin ilgi odağına dönüşmesinden kaynaklanmaktadır .
Verni düz dokumalar içerisinde önemli bir yer almaktadır. Bu dokumanın kendine özgü bir dokuma tekniği vardır. Maalesef söz konusu tekniğe birçok kaynaklarda yanlışlıkla sumak tekniği adı verilmektedir. Yaptığımız bölgesel araştırmalar, dokumacı kişilerle görüşmeler ve halı tüccarlarla danışmalar bu terimin kayık tekniği olduğunu ortaya koymaktadır. Bu has tekniğin adı kayık dokuması ve dokuyucu kişiye kayıkçı denilmektedir. Başka bir deyimle verni veya sumak Şahsevenlerin kayık tekniğinle dokudukları bir nevi yaygıdır. Bunun dışında bu teknikle dokunan birçok taşıma araç gereçleri örneğin: çul, çuval, yüklük, hurç vs bulunmaktadır. Bu dokuma türlerine eskiden beri teknik açıdan kayık adı vermektedirler. Diğer bir deyimle verni, çuval, çul vs kayık tekniği ile dokunan yaygı veya ürünün adıdır. Bu neden ile söz konusu tekniği verni veya sumak tekniği olarak adlandırmak yanlış kullanım ve yanlış bir terimdir. Önemli olan bu tür dokumanı detaylı olarak dünya literatürüne doğru bir şekilde aktarmak. Bu tekniği kullanımı çok eskiler dayanmaktadır, söz konusu tekniği halı, kilim ve cicimler başlıklarında, sürekli görmekteyiz ama bir yaygı olarak geçmişi tam olarak bilinmemektedir. Ancak aynı teknik ile dokunan ve 15-16.yy la ait olan bir sumak örneği Hermitage müzesinde bulunmaktadır .
Kayık tekniği ile dokunan dokumalarda üç iplik gurubunun kenetlenmesi söz konusudur. Bu üç grup eriş (çözgü), argaç (atkı) ve nakış ipliği denilen ikinci argaç’tan ibarettir. Verni de bu teknikten müstesna değildir.

Kullanılan Malzeme:
Şahsevenlerde iklim şartları, göç koşulları, taşınma, hafif olması nedeni kayık dokunmasına halı dokumasından daha fazla önem verilmiştir. Şahsevenler hayvan beslediklerinden dolayı malzeme olarak hayvanın yan ürünü olan yünü kullanmaktadırlar. Gerektiğinde de ipek ve pamuğu da başka yerlerden temin etmektedirler. Azerbaycan Bölgesinde ( güney Azerbaycan) geçmişte verni veya sumak dokuyucuları dokumalarında eriş ve argaçta malzeme olarak yün kullandıkları için kendi ürettiği yün ipliğini tercih ederlerdi, ama günümüzde genelde erişlerde pamuk, nadiren ipek ve bazı köylerde yün ve argaçlarda ise pamuk kullanılmaktadır. Nakış ipliğinde ise yün ve ipek kullanmaktadırlar. Sadece son zamanlarda tüccarların siparişi üzerine üretilen erişe ipek kullanmasını görmekteyiz. Bu neden ile verniler kullanılan malzemeye göre farklı çeşitlere ayrılmaktadır.
1- Yünlü Verniler.
2- İpekli Verniler.
3-Yün- İpek (Yarım İpekli) Verniler , ( Yöre ağzında kef İbrişim)
Verniler genelde 9 değişik ebatlarda dokunmaktadır. Genelde en büyük verniye halı vernisi (300x400cm) ve küçük verniye ise Püştü ( 90x60 cm) denilmektedir. Vernilerde ilme sıklığı kaliteye göre değişmektedir. Kaliteli verniler’de ilme sıklığı her 10cm de 50 ilmektir*.
*(Cafer kerimzade, dokuyucu ve kooperatif başkanı, Erdebil eyaleti).
Tezgâh Çeşitleri:
Bu tür dokumada kullanım alanına göre farklı tezgâhlar hazırlanmaktadır. Yaygı türleri (verni) dikey, taşıma araçlar için yatay tezgâh kullanılmaktadır. Dikey tezgâh form olarak halı dokuma tezgâhlarının aynısı olmaktadır. Tezgâh ve eriş hazırlama işlemleri belli bir zaman takvimi içerisinde yapılmaktadır. Özellikle zaman öğesi yatay tezgâhlarda daha fazla dikkate alınmaktadır. Tezgâhlarda dokunmuş örnek yan yana konularak istenilen şekilde dikilir ve kullanılır.
Verniler’de görülen kayık tekniği yapılış şekline göre bir kaç çeşide ayrılmaktadır. Genelde nakış iplikleri bir çift erişe 2/1 dolanarak uygulanır ki bazen desene bağlı olarak bu uygulama 4/2 olarak da değişe bilir, yanı nakış iplikler dört erişe sarıldıktan sonra ikisinin arasında üste çıkar.
1- Düz Kayık: Bu dokumanın her sırasında bir çift eriş kayarak dokunur. Birinci sırada nakış iplikleri arkadan ters bir şekilde erişe sarılarak öne çıkıyor. İkinci sırada ayni işlem birer erişi kayarak devam eder. Nakış iplikleri her sırada aynı yönde erişlere sarılır 4/2 ve her sıra arası birde argaç atılır. Verni dokumalarında en fazla uygulanan tekniktir.  Bu teknikle dokunan kayıklarda atkısız örnekleri de mevcuttur.
2- Balık Sırtı kayık veya Sünbülvarı : nakış iplikleri her sırada ters yönlerde erişlere sarılır ve ikinci sıraya geçmeden argaç atılır. Bu teknikle dokunan kayıklarda atkısız örnekleri de mevcuttur.
3- Geçirtme Kayık: Bazen nakış iplikleri aynı erişlere iki kez sarılır ve üst üste düşen ilmeler daha kabarık bir görüntüyü ortaya koymaktadır.
4- Ters Kayık: Bu uygulamada düz kayık tersine içten dışa doğru iplikler erişlere sarılır. Bu teknikte esasında atlamanın sistemli şekilde uygulanmasıdır. Erişler her sırada 3 üstten 1 alttan diagonal yönde birer eriş kayarak atlar.
Kullanılan Nakış :
Üretim bölgelerinde de eski desen ve yanışları kullanmanın yanı sıra yinede dokuyucularla kendi yetenekleri ve doğadan almış ilhamla dokumaya başlarlar ve buda onların doğayla nasıl özdeşleştiğini göstermektedir. Vernilerin nakışları Şahsevenlerin sosyal yapıları, gelenek görenekleri ve iklimi koşullarını simgelemekte ve yaşam tarzlarını yansıtmaktadır. Nakışlar genelde soyut, geometrik ve doğadan ilham alarak dokunmaktadır. Nakışların genelde konusu hayvanlar ( ejderha, kartal, kuş türleri, evcil hayvanlar), bitkiler (bitki çeşitleri, çiçekler, bütalar) araç gereçler ve kap kaçak ( ev aletleri, makas, semaver tarak…) geometrik nakışlardır. Şahsevenler göç süresi içinde ekolojik bakımdan çok zengin meralardan yol alıp gidiyorlar bu nedenle doğayla birleşerek duygularını ve dileklerini bu dokumalarda ortaya koymaktadırlar. Kullanılan renkler genelde krem, bej, kırmızı, lacivert, açık mavi vs dır.
Yukarıda belirtilmiş doğal nakışlar günümüzde azda olsa yerlerini yapay ve doğa ile pek ilişkisi bulunmayan nakışlara vermeye başlamıştır. Bu neden ise kooperatif sahiplerinin ve halı tüccarlarının daha öncede istekler üzerine hazırladıkları  nakışların dokuyuculara sunulmasından kaynaklanmaktadır. Bu tür yapılaşma genelde köylerde yerleşil olan göçebeler üstünde gerçekleşmektedir. Burada sunulan desenleri genelde tarihi eserlerden biçimsiz şekilde alınan şekiller ve halı desenleri oluşturmaktadır.
Kullanım Allanları:
Şahsevenler içerisinde kayıkların kullanım alanları genelde yaygı, keçe ve halı üzerine kaplamak için, halının yanında süs olarak ve duvar süsü gibi, yüklük (fermeş), çuval, hurç, ekmek çantası, kaşıklık, tuzluk, at çulu, heybe vs den ibarettir . Verni kilime göre kalın ve dokuma tekniğine göre daha dayanıklıdır. Kulanım yere göre desenleri ve ölçüleri değişmektedir. Verniler tek yüzlüdürler ve arka yüzlerinde sadece düzensiz, renkli iplikler gözükmektedir, dokuyucuların söylediklerine göre, bu ipuçlarının bırakılmasının iki sebebi vardır.
1- Yer yaygısı olduğu için sıcak tutması.
2- Zarar veren böcekleri altına girişinin engellenmesi
Kaynaklar
1- Şahseven Yörükleri ve Erdebilde Verni nakışlarının incelenmesi.
2-www.Turkcebilgi.com
3- El Sanatlar Kurumu Başkanlığı, Arşivi, Doğu Azerbaycan İli-İran
4-www.hermitagemuseum.org
5-www.Ashayir.com
6-MINISTRY OF CULTURE OF THE AZERBAIJAN REPUBLIK STATE MUSEUM OF AZERBAIJAN CARPET AND APPLIED ART
7- Divanü Lugati-Türk, Kaşgarlı Mahmud, Hüseyin Düzgün, Yay Ahtar, Tebriz, 2007, S.107 8- Kilim-Cicim Zili- Sumak Türk Düz Dokuma Yaygıları, Belkıs Balpınar, Eren Yayınları, İst, 1982.